1990 yılında geçen olaylarda kahramanımız Kim Chang-Soo, İmparatoriçeye düzenlenen bir suikast girişiminde bulunan bir adamı öldürmekten suçlanır. Bu suçtan dolayı başı belaya giren Kim Chang-Soo, hapse atıldıktan sonra kafasındaki düşünceler çok değişir. Çünkü bu hapishanede Koreli mahkumlara aşırı derecede şiddet gösterilmektedir. Bu şiddetten bıkmış olan mahkumların pek bir çıkış yolu kalmamıştır. Ama Kim Chang-Soo'nun aklında çok deli planlar vardır. Burada yaşananları gördükten sonra bir Kore özgürlük savaşçısı olmaya karar verir. Bu adaletsizliğini kendi adaleti ile susturacaktır. Bu sayede etrafında birçok insan bulunacaktır. O artık bir savaşçıdır.

Japonya'nın hüküm sürdüğü zamanlarda 400 Koreli vatandaş bir gemiye bindiriliyor. Hashima Island adlı bu geminin var olma amacı ise bu 400 Koreli vatandaşı kömür madenlerinde çalıştırmak üzere gidecekleri yere götürmektir. Buraya giden Koreli vatandaşlar tabii ki gönüllü değildir. Zorla götürülmek onların gururunu aşırı derecede incitmektedir. Bu yüzden aralarında özgürlük planları kurmaya başlarlar. Bu planları oldukça gizli yapan 400 Koreli, hayatlarının en büyük özgürlük mücadelesini vermeye hazırlanmaktadır. Eğer başarılı olurlarsa bu bir tarih olarak yazılacaktır. The Battleship Island filmi gerçek bir olaydan esinlenerek beyaz perdeye aktarıldığı için çok yüksek bir izleyici kitlesi kazandı.

A Taxi Driver, Thomas Kretschmann ile birlikte Song Kang-ho rolüyle oynadığı Jang Hoon tarafından yönetilen 2017 yılında gösterime girmiş Güney Kore tarihi aksiyon drama filmidir. Mayıs 1980'de, Alman muhabiri Thomas Kretschmann Tokyo'da görev yapmak için çalışıyor, ancak orada haberler yavaş ilerliyor. O bir meslektaşından Gwangju, Güney Kore'de uğursuz bir şey meydana geldiğini duyar. Telefon hatları şehre tamamen kesildi. Peter oraya gitmeye karar verir.Güney Kore'nin Seul şehrinde, Kim Man-Seob, bir yandan da bir taksi şoförü olarak bir araya gelerek, kızının bakımıyla mücadele ediyor. Kirasını ödemek için paraya ihtiyacı vardır. Bir restoranda, Kim Man-Seob, bir yabancıya Gwangju'ya sürülmek için çok para ödemeyi teklif ediyor. Sürücü Kim Man-Seob kiralarını kapatacaktı. O yabancıyı almak için aceleyle restoranın dışına fırladı. Yakında, Peter ve Kim Man-Seob, Seul'den Gwangju'ya gidiyorlar. Orada neler olup bittiğini veya yakında kaybedecek sayısız yaşamı bilmezler.

Dong Ju: The Portrait of a Poet, Lee Joon-Ik tarafından yönetilen, Shin Youn-Shick tarafından yazılan, Shin Youn-Shick, Kim Ji-Hyung tarafından üretilen 16 şubat 2016 tarihinde gösterime girmiş biyografik bir filmdir. Bir başka açıdan Japonya'nın Kore işgalinin sert döneminde bir şaire dönüş hayal etmeye cüret eden Dongju Yoon'un hayatı ve ölümünü konu alan bir hikayeye sahip olan bir filmdir.Şair Yun Dong-Ju'nin hayatını ve Japon hükümetinin Kore bağımsızlık hareketine karıştığı için hapis cezasına çarptırmasını izliyor, takip ediyor (30 Aralık 1917 - 16 Şubat 1945).Sonunda, Kore bağımsızlık hareketine karıştığı için Japon hükümeti tarafından hapsedilir. Çekimlerin son sahnesi Güney Kore'nin Jeonju şehrinde bulunan bir hapishanede gerçekleşmektedir. Sahne, Yun Dong-Ju ve Song Mong-Gyu'yu Japon dedektifler tarafından imzalarını vermeye zorlanması sahnesi bulunmaktadır.

The Last Princess, Kwon Bi-young'un en çok satan romanını temel alan, Hur, Lee Han-eol ve Seo Yoo-min'in senaryoları ile Hur Jin-ho'nun yönettiği 2016 yılında gösterime giren Güney Koreli bir drama filmidir. 1925'te, Kore Japonya tarafından yönetiliyor ve Joseon Hanedanlığının son prensesi olan 13 yaşındaki Prenses Deokhye, oraya okula gitmek için Japonya'ya gitmeye zorlanıyor. Evini özlüyor ve okulu bitirdikten sonra geri dönmek için birkaç girişimde bulunuyor, ancak Japon yanlısı genel Han Taek-soo tarafından engelleniyor. Bir gün, Japon bağımsızlık hareketinin bir parçası olan Japon ordusunun subayı olan çocukluk arkadaşı Kim Jang-han ile yeniden bir araya gelir.Kim, Kore Cumhuriyeti Geçici Hükümeti'nin bulunduğu yer olan Deokhye ve kardeşi Yi Un'u Şanghay'a taşımak için gizli bir operasyon planlıyor. Han Taek-soo'nun planı keşfettiği ve Deokhye ile Kim'in birbirleriyle temaslarını kaybettikleri için bu girişim başarısız olur. 1931'de Count Takeyuki ile evlenmek zorunda kaldı ve ertesi yıl kızlarını doğurduktan sonra şizofreni geliştirdi. Kim bir gazeteci muhabiri olur ve nihayet ayrıldıktan sonra on yıllarca bir Japon akıl hastanesinde Deokhye'yi bulur. Daha sonra, Güney Kore hükümetini ülkede izin vermesi için ikna eder ve 1962'de, Deokhye sonunda vatanına geri dönebilir.